Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kalan süre | remaining time n. | ||
What's the remaining time? Kalan süre ne kadar? More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | kalan süre | time remaining n. | ||
I hope that in the time remaining this point will influence the debate in Poland. Umarım kalan süre zarfında bu husus Polonya'daki tartışmaları etkileyecektir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kalan süre | due in adj. | ||
Television | ||||
Television | kalan süre | elapsed time n. | ||
Construction | ||||
Construction | kalan süre | remaining duration n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kısa bir süre kalan kimse | transient n. |
General | eşleri hamile kalan erkeklerin kısa bir süre sonra hamilelik semptomları yaşaması | couvade n. |
General | belirli bir süre ile bir yerde kalan kimse | denizen n. |
General | kısa bir süre kalan | transient adj. |
Law | ||
Law | hücrede kalan bir suçlunun topluma dönüş için hazırlık olarak dışarıda geçirmesine izin verilen süre | mobility n. |
Law | ortak mülk üzerinde daha uzun süre hayatta kalan hak sahibi kimse | survivor n. |
Law | daha uzun süre hayatta kalan tarafın ortak mülk üzerindeki yasal mülkiyet hakkı | survivorship n. |
Computer | ||
Computer | (fare) belirli bir süre aktif kalan donanım ürününe ait veya ilgili | sticky adj. |
Astronomy | ||
Astronomy | meteor veya kuyruklu yıldızın bir süre gökyüzünde kalan izi | train n. |
Military | ||
Military | hedefe kalan süre | time to target n. |
Abbreviation | ||
Abbreviation | hedefe kalan süre | ttt n. |